Sual: Farzlar sadece namaz, oruç gibi ibadetler midir? Çalışıp kazanmak da farz mıdır?Cevap:
Bu konuda, İmam-ı Gazalî hazretleri Kimya-i saadet kitabında buyuruyor ki:
“Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Helal kazanmak her Müslümana farzdır.) Helal kazanabilmek için, önce helali öğrenmek lazımdır. Müminun suresi 51. âyetinde mealen (Ey Peygamberlerim, helal ve temiz yiyiniz, bana lâyık ibadetler yapın) buyuruldu.
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Helal kazanmak her Müslümana farzdır.)
(Bir kimse hiç haram karıştırmadan kırk gün helal yerse, Allahü teâlâ onun kalbini nur ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet akıtır. Dünya muhabbetini kalbinden giderir.) [Dünyalık kazanmak için çalışmak günah değildir. Dünyalık sevgisi, dünyaya gönül bağlamak günahtır.]
(Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul edilir?)
(Haram yiyenlerin ne farzları, ne de sünnetleri kabul olmaz.) [Yani sevabına kavuşamazlar.]
(On liralık elbisenin bir lirası haram olsa, o elbise ile kılınan namazlar kabul olmaz.)
(Haram ile beslenen vücudun ateşte yanması daha iyidir.)
(Malın helalden mi, haramdan mı geldiğini düşünmeyenler, Cehenneme neresinden atılırsa atılsınlar. Allahü teâlâ onlara acımayacaktır.)
(İbadet on kısımdır, dokuzu helal kazanmaktır.)
(Helal kazanmak için yorulup evine dönen kimse günahsız olarak yatar. Allahü teâlânın sevdiği kimse olarak kalkar.)
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: Haramdan kaçınanlara hesap sormağa utanırım.)
(Bir dirhem faiz [almak ve vermek], otuz zinadan daha günahtır.)
(Haram maldan verilen sadaka kabul edilmez. Saklanırsa Cehenneme gidinceye kadar ona yolluk olur.)
Sa’d bin Ebi Vakkas radıyallahü anh, (Yâ Resulallah! Dua buyurun da, Allahü teâlâ benim her duamı kabul etsin) deyince cevaben, (Duanın kabul olması için helal lokma yiyin) buyuruldu.
Hazret-i Ebu Bekir radıyallahü anh, içtiği sütün helalden olmadığını anlayınca parmağını boğazına sokarak çıkardı. O kadar zahmetle çıkardı ki, ölüyor sandılar. Sonra (Yâ Rabbî, elimden geleni yaptım. Midemde ve damarlarımda kalan zerrelerden sana sığınırım!) diye yalvardı. Hazret-i Ömer radıyallahü anh da, Beyt-ül-mal’a ait zekat develerinin sütünden yanlışlıkla verilip içtiği zaman böyle yapmıştı.” (Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye s.607)