CEVAP
Dolgu kaplama olunca, dişin dışı yıkanmış olmuyor, dişin dışına sakız yapışsa, altına su geçmese guslün caiz olmadığı fıkıh kitaplarında yazılıdır.
Birkaç örnek verelim:
1- Gusülde sadece kulağın dışı yıkanır. Küpe için delinince, delinen kısım artık vücudun dışı haline geliyor ve yıkanması gerekiyor.
2- İnsanın bir parmağı kökten kesilse, kesilen yer artık vücudun dışı olur, kesik yer yıkanmazsa, abdest de, gusül de sahih olmaz.
3- İnsanın kolu bilekten kesilse, kesilen yer, artık vücudun dışı olmuş olur. Kesik yer yıkanmazsa, abdest de, gusül de sahih olmaz. Vücudun dışı haline gelen o kısmın yıkanması şart olur.
4- Diş de bunlar gibidir. Dişin yarısı kırılsa, kırılan yer, vücudun dışı sayılır. Dış kısmını da, gusülde yıkamak farzdır. Yahut dişin üstü bir madenle kaplansa, dişin üstüne su geçmeyeceği için gusül sahih olmaz.
Bunlar gibi, diş çürüyünce veya çürük kısım dolgu için temizlenince, burası artık dişin dışı oluyor ve gusülde orasının yıkanması gerekiyor. İşte bunun için, dişe sakız gibi bir şey yapışsa, ekmek kırıntıları kuruyup altına su geçirmese veya dolgu yapılsa, bu dış yüzey ıslanmıyor. Islanmayınca da, Hanefi mezhebinde gusül sahih olmuyor. Bunun için, gusülde ağzın içini yıkamak farz değil diyen Maliki veya Şafii mezhebinden birini taklit gerekiyor.
Diş dolgusu yaraya da benzetilemez. (Kaplamanın altındaki yara yıkanmaz, mesh kâfi gelir) demek cahilliktir. Vücuttaki yaraların üstüne konan sargılara mesh edilir. Yara iyi olduktan sonra, sargıya mesh etmek caiz olmaz. Eğer bu sargıları kaldırmakta da bir güçlük olursa, sargıları çıkarıncaya kadar altlarını yıkamak gerekmez. Çünkü bunlar zaruretle, yani yarayı tedavi etmek, eski haline getirmek için konulmuştur. Kaplama ve dolgu ise, dişi tedavi etmiyor, eski haline getirmiyor. Hasta dişin, oyuk dişin o haliyle bir müddet daha kullanılmasını sağlıyor. Eğer dolgu, dişi tedavi etseydi, yani dişin çürüğünü kaldırıp eski haline getirseydi, sargı gibi zaruret olurdu. Kaplama üstüne mesh etmek, yara üzerine mesh etmek gibi değildir. Bunun için sargıyla dolgu birbirine kıyas edilemez.
(Ayaktaki meste mesh edildiği gibi dişe de mesh edilir) demek daha çok yanlış olur. Mesh, yalnız ayaktaki meste yapılır, oje üstüne veya kaplama diş üstüne yapılmaz. Dinimizi oyuncak haline getirmemeliyiz. Fıkhî hükümlerin dışına çıkarak, reformlar yapmaktan çok sakınmalıyız.