Sual: Komünizmin yirminci asırda, kapitalist sisteme karşı çıktığı yazılıp söyleniyor, gerçekten böyle midir?
Cevap: Komünistlik yeni bir şey değildir. Burhân-ı kâtı lügat kitabının sahibi, Zerdüşt'ün milattan yedi asır evvel kurduğu ve Sâsânîler devrinde Mejdek adındaki birinin neşrettiği Mecûsî yani ateşe tapma dinini anlatırken diyor ki:
“Mejdek, Acem Şâhı Kubad zamanında idi. Buna göre:
Ateşe tapılacaktır. Her şey, herkesin malıdır. Hanımları değiştirmek helaldir. Herkesin malları ve yaşayışları eşittir. Herkes birliktedir. Şahsi tasarruf yoktur. Bütün insanlar müsâvi, eşit ve her şeyde ortaktırlar. Biri, birinin hanımını isterse ona vermesi lazımdır. Zenginler, malları fakirlere vermeli, onların ihtiyaçlarını gidermelidir...
Bu din, tembellerin, serserilerin ve hele kadına düşkün olan aşağı kimselerin işine geldiğinden çabuk yayıldı. Kubad Şâh da, böyle zevkine düşkün biri idi. Bu da komünizmi kabul etti. Oğlu Nûşirvân, hükûmeti ele alınca, Mejdek ve adamlarını kılıçtan geçirerek komünizm belasını ortadan kaldırdı. Nûşirvân Şah'ın adaleti hadis-i şerifte övülmekdedir.
1917'de Rusyada komünist ihtilalini hazırlayarak binlerle vatandaşın birbirini öldürmesine ve koca bir milletin küçük bir azılı azınlık elinde köle olmasına sebep olanların, Nûşirvân Şah'ın yok ettiği ahmakların yolunda oldukları anlaşılmaktadır.”
***
Sual: Din kitaplarında dehrilerden ve zamanımızda da deistlerden bahsediliyor, bunların inancı nedir ve bunlar da kafir midir?
Cevap: Deyriyye; âlemin sonsuz olduğunu ve bir yaratıcısının bulunmadığını savunan materyalist bir akımdır. İslam dünyasında genel olarak ateist ve materyalist düşünce akımlarını temsil ederler. Seyyid Şerîf-i Cürcânî hazretleri, Şerh-i mevâkıf kitabında;
“Dehriyye fırkası, Allahü teâlâya da inanmıyor. Her şey tabiat kanunları ile var oluyor. Bir yaratıcı yoktur. Dehr, yani zaman ilerledikçe, her şey değişmektedir diyorlar” demektedir.
Deizm Latincede "tanrı" anlamına gelen "deus" kelimesinden türetilmiş olup Grekçede yine tanrı anlamındaki theostan gelen teizm terimiyle aynı sözlük anlamına sahiptir. Ancak XVI. yüzyıldan itibaren Hıristiyan dünyasında başlayan felsefî ve teolojik tartışmalarla birlikte teizm terimi Ortodoks inançları savunan kesim için, deizm ise geleneksel inançlardan sapan düşünürler için kullanılmaya başlanmıştır.
Deizm, dinlerin doğru olmadığını, insan ürünü olduğunu savunur. Deizme göre yaratıcı, kâinatı yaratmakla sorumludur, dünyada olup bitene karışmaz. Ayrıca Deizm inancı tanrının kusursuz olduğunu ve yaratılan bütün her şey onun kusursuzluğundan geldiğine inanır. Mucizeler, vahiyler ve peygamberlik kavramı Deizm inancına göre yanlıştır!
Deizm, bütün dinleri ve din adamlarını reddetmektedir. Deizm, Darwin'in evrim teorisine karşı değildir. Bazı deistler ölümden sonraki hayata veya reenkarnasyon inancına inanabilirler. Reenkarnasyon, tenasüh yani ruhun başka bir bedende tekrar dirilmesi bazı deistlerin benimsediği bir inançtır.
Mecusiler, Senevidir. Allahü teâlânın iki olduğuna, putperestler ise, çok olduğuna inanıyor. Deistler bir yaratıcıyı kabul ediyorlar ise de bunların hepsi, müşrik, yani kitapsız kâfirdirler. Çünkü, bir Peygambere inanmıyor. Bir semavi kitap okumuyorlar. Komünistler, masonlar, tanrısız kâfir olup, Dehriyye kısmındandır. Berehmen, Budist, Yahudi ve Hristiyanlar, Ehl-i kitap iken, zamanla, müşrik oluyorlar. Şimdi, yeryüzünde, değiştirilmemiş bulunan hak din, yalnız Muhammed aleyhisselâmın getirdiği İslam dinidir. Bu dinin, kıyamete kadar bozulmayacağını, doğru olarak kalacağını Allahü teâlâ söz vermiştir.
***
Sual: Namaz kılması tahrimen mekruh olan vakitlerde, kılınan namazın sevabı olmaz mı?
Cevap: Üç haram saatte namaz kılmak yasak edilmiştir. Yasak olan bu zamanlarda ve yerde kılınan namazın sevabı olmadığı gibi günah da olur. Çünkü, yasak edildiği hâlde yapılmaktadır.
***
Sual: Cenazeyi defnettikten sonra, kabir başında dua edilir mi?
Cevap: Cenazeyi defnettikten sonra dua edilir. Sessiz olarak Kur’ân-ı kerim okunur. Yüksek sesle okumak mekruhtur. Şir'at-ül-islâm kitabında deniyor ki:
“Cenazeyi kabir başına koyunca, iş yapmayanlar oturmalı veya çömelmelidir. Yahudiler ve Hıristiyanlar gibi ayakta durmamalıdır. Meyit defnedilirken, yedi sureyi okumak müstehabdır. Bu yedi sure; înnâ enzelnâ ve Kâfirûn, îzâ câe, îhlâs, iki Kul e'ûzü ve Fâtiha sûreleridir. Definden sonra bir hafta her gün sadaka verip, sevabını meyitin ruhuna hediye etmek de müstehabdır.”