CEVAP
Evet, bir müminin diğer din kardeşi hakkında gıyabında yani arkasından yaptığı duayı Allahü teâlâ kabul ediyor. Buna gıyabda dua deniyor. Yüze karşı duaya riya karışabilir, ama arkadan olunca sırf Allah rızası için dua edilmiş olur. Allah rızası için yapılan duaları da Allahü teâlâ kabul eder. Din kardeşinin gıyabında dua edince, Allahü teâlâ onun için istediğimiz şeyi önce bize verir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir Müslümanın din kardeşinin arkasından ettiği hayır dua kabul olur. O dua edince, bir melek, “Âmin, kardeşin için istediğinin aynısı sana da verilsin” der.) [Müslim, Tirmizi, İbni Mace]
(Bir kimsenin, birine gıyabında yaptığı dua müstecâb olur. Yapılan duaya bir melek, “Âmin, aynı şeyler sana da olsun” der.) [İbni Ebi Şeybe]
(Bir kimse, gıyabında birine dua ederse, melekler, aynı şekilde ona dua ederler.) [Müslim]
(En çabuk kabul olunan dua, kişinin din kardeşi gıyabında ettiği duadır.) [Buhari]
(Gizli [yani gıyabda] yapılan dua, âşikârenin yetmiş misline eşittir.) [Ebuşşeyh]
(Allah ile arasında perde bulunmayan iki dua vardır. Biri mazlumun duası, diğeri de kişinin din kardeşinin gıyabında yaptığı duadır.) [Taberani]
(En makbul dua, gaibin gaibe yaptığı duadır.) [Tirmizi]
(Bir kimsenin, arkadaşının gıyabında yaptığı dua reddedilmez.) [Harâiti]
***
Gıyabi dua
Sual: Birinin arkasından yapılan duanın kabul olduğu doğru mudur?
CEVAP
Evet, bir kişinin arkasından yani gıyabında yapılan duanın kabul olacağı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Yüzüne karşı dua edince riya karışabilir; ama gıyabında olunca riyasız olur, yalnız Allah rızası için olur ve dua kabul olur. Gıyabda yapılan duanın kabul olacağını bilen şair şöyle diyor:
İsteğim yalnız bir gıyabî dua,
Kabul olmaz diye düşünme asla!
Yani, (Sen benim arkamdan dua et, gerisine karışma! O dua elbette kabul olur) demektir.
Sual: Birinin arkasından yapılan duanın kabul olduğu doğru mudur?
CEVAP
Evet, bir kişinin arkasından yani gıyabında yapılan duanın kabul olacağı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Yüzüne karşı dua edince riya karışabilir; ama gıyabında olunca riyasız olur, yalnız Allah rızası için olur ve dua kabul olur. Gıyabda yapılan duanın kabul olacağını bilen şair şöyle diyor:
İsteğim yalnız bir gıyabî dua,
Kabul olmaz diye düşünme asla!
Yani, (Sen benim arkamdan dua et, gerisine karışma! O dua elbette kabul olur) demektir.
***
Sual: Namazın herhangi bir yerinde, Estağfirullah, Allahümmağfirlî ve benzeri duaları okumak, namazı bozar mı?
CEVAP
Hayır, hiçbiri bozmaz. Halebi-yi sagir’de deniyor ki:
Allahümme ekrimnî = Allah’ım, bana ikram et!
Allahümme en’im aleyhe = Allah’ım, bana nimet ver!
Allahümme eslıh emrî = Allah’ım, işimi ıslâh et!
Allahümmerzuknil-âriyete = Allah’ım, beni afiyetle rızıklandır!
Allahümmağfirlî ve li-vâlideyye ve lil-mü’minîne ve’l-mü’minât = Allah’ım, beni, anamı, babamı ve erkek kadın bütün müminleri affet!
Yukarıdaki Arapça duaların hiçbirini okumak namazı bozmaz. Bu hususta asıl kaide şudur: Namazda insanlardan istenilmesi imkânsız olan bir şeyle Arapça dua etmek, namazı bozmaz. Bunun için Hidaye’de, (Allahümmerzuknî = Allah’ım beni rızıklandır demek, insanlardan talep edilmesi imkânsız olan şeylerden değildir. Bu bakımdan namaz bozulur) denilmişse de, bu duadan sonra, mal veya benzeri bir şey zikredilmedikçe, sadece Allahümmerzuknî = Allah’ım bana rızık ver demekle de, namaz bozulmuş olmaz.
Allahümmerzuknî rü’yetike = Allah’ım, beni seni görmekle rızıklandır veya Allahümmerzuknî Cenneteke = Allah’ım beni Cennetinle rızıklandır demek de namazı bozmaz. Çünkü bunlar halktan istenebilecek şeylerden değildir; fakat aşağıdakileri söylerse namazı bozulur.
Allahümmerzuknî dâbbeten = Allah’ım, bana bir hayvan ver!
Allahümmerzuknî kermen = Allah’ım, bana bir bağ ver!
Allahümmerzuknî zevcen = Allah’ım, bana bir zevce ver!
Allahümmekdı deynî = Allah’ım, borcumu öde!
Bunları insanlardan istemek de mümkün olduğu için namaz bozulur. (Halebi-yi sagir)
CEVAP
Hayır, hiçbiri bozmaz. Halebi-yi sagir’de deniyor ki:
Allahümme ekrimnî = Allah’ım, bana ikram et!
Allahümme en’im aleyhe = Allah’ım, bana nimet ver!
Allahümme eslıh emrî = Allah’ım, işimi ıslâh et!
Allahümmerzuknil-âriyete = Allah’ım, beni afiyetle rızıklandır!
Allahümmağfirlî ve li-vâlideyye ve lil-mü’minîne ve’l-mü’minât = Allah’ım, beni, anamı, babamı ve erkek kadın bütün müminleri affet!
Yukarıdaki Arapça duaların hiçbirini okumak namazı bozmaz. Bu hususta asıl kaide şudur: Namazda insanlardan istenilmesi imkânsız olan bir şeyle Arapça dua etmek, namazı bozmaz. Bunun için Hidaye’de, (Allahümmerzuknî = Allah’ım beni rızıklandır demek, insanlardan talep edilmesi imkânsız olan şeylerden değildir. Bu bakımdan namaz bozulur) denilmişse de, bu duadan sonra, mal veya benzeri bir şey zikredilmedikçe, sadece Allahümmerzuknî = Allah’ım bana rızık ver demekle de, namaz bozulmuş olmaz.
Allahümmerzuknî rü’yetike = Allah’ım, beni seni görmekle rızıklandır veya Allahümmerzuknî Cenneteke = Allah’ım beni Cennetinle rızıklandır demek de namazı bozmaz. Çünkü bunlar halktan istenebilecek şeylerden değildir; fakat aşağıdakileri söylerse namazı bozulur.
Allahümmerzuknî dâbbeten = Allah’ım, bana bir hayvan ver!
Allahümmerzuknî kermen = Allah’ım, bana bir bağ ver!
Allahümmerzuknî zevcen = Allah’ım, bana bir zevce ver!
Allahümmekdı deynî = Allah’ım, borcumu öde!
Bunları insanlardan istemek de mümkün olduğu için namaz bozulur. (Halebi-yi sagir)