Sual: Cemaatle namaz kılarken safları nasıl oluşturmalıdır? Abdest alan, teyemmüm etmiş olan imama uyabilir mi?
Cevap: İmama uymanın doğru olması için, gerekli olan şartlardan bir kısmı şöyledir:
Cemaat bir kişi ise, imamın sağ yanında hizasında durur. Solunda durması mekruhtur. Arkasında durması da mekruh olur. Ayağının topuğu, imamın topuğundan ileri olmazsa, namazı sahih olur. İki ve daha çok kişi, imamın arkasında durur. Birincisi, imamın tam arkasına, ikincisi birincinin sağına, üçüncüsü birincinin soluna, dördüncüsü ikincinin sağına, beşincisi üçüncünün soluna... olarak dururlar. İkinci, sonradan gelirse, arkaya durur. Birinci, namazı bozmadan arkaya geçer. İmam ileri gitmez.
İmam ile cemaat arasında, iki saftan ziyade alacak boş meydan veya büyük havuz bulunursa, bunun gerisinde olanların uyması câiz olur ise de, yalnız kılması mekruh olur. Havuzun ve meydanın iki yanlarında cemaatin bulunması şart değildir. Mescide bitişik açık ve kapalı yerler, odalar da böyledir. [Tahtâvî İmdâd haşiyesi.]
Abdest alan, teyemmüm etmiş olana, ayakta kılan, oturarak kılana ve nafile kılan, farz kılana uyabilir. Dinini bilen bir imam arayıp ona uymalıdır.
Mahalle camiinde, ezan ve ikamet okuyarak bir kere cemaat ile namaz kılınır. Yoldaki camilerde ve imamı, müezzini olmayan camilerde, her cemaat için ayrı ayrı ezan ve ikamet ile kılınır. Cin imam olur. Melek imam olamaz. Çünkü melek, mükellef değildir. Melek, cin ve çocuk, bir de olsa, cemaat olur. Nafile kılan bir kişinin, farz kılana uyması ile cemaat sevabı hâsıl olur. (Tam İlmihal s. 251)
***
Sual: Ücretle imamlık yapmak câiz midir? Kadın kadınlara imamlık yapabilir mi? Erkek, yabancı kadınlara imam olma durumunda nasıl hareket eder?
Cevap: İmama uymanın doğru olması için, gerekli olan şartlardan bir kısmı şöyledir:
İmamlık şartlarını taşıyan bir kimse, ücret veya maaş karşılığı imamlık yapıyorsa, bunun arkasında kılmak câiz olduğuna fetva verilmiştir. Elhan ederek, musiki perdelerine uyarak, teganni eden ve namazı vaktinden evvel kıldıran imam arkasında kılınan namazı iade etmek lâzım olduğu, (Halebî-i kebîr) sonunda yazılıdır. [İmamlık şartları bulunmayan, mezhepsiz, dinde reformcu olduğu bilinen imamın yerine, Ehl-i sünnet itikadında olan imam tayin edilmesi için uğraşmalıdır.]
Cemaat istese de, imamın, farz kıldırırken kıraati ve tesbihleri sünnetten fazla okuması tahrimen mekruhtur. Kadın imam olup kadınlara namaz kıldırması tahrimen mekruhtur. Erkek olmadığı zaman, cenaze namazını cemaat ile kılmaları mekruh olmaz. Çünkü, yalnız kılarsa, ilk kılan kadın farzı kılmış olur. Sonra kılanlarınki nafile olur. Cenaze namazını nafile kılmak da mekruhtur. Cenaze namazını bir kere kılmak farzdır. Cenaze namazında, kadın erkeklere imam olursa, erkekler tekrar kılmaz. Çünkü, yalnız kadının namazı kabul olup, farz, bir kişi ile yapılmış olur. Kadın, kadınlara imam olursa, ilk safın ortasında durur. İleri geçmesi günah olur.
Evde, erkek, mahremi olan kadınlara imam olur. Yabancı kadınlara imam olamaz. Çünkü, halvet olur. Eğer cemaat arasında, bir erkek veya imamın mahremi kadın bulunursa, yabancı kadınlar da cemaate girebilir. Burada da, süt ve nikâh ile olan mahremlerin, halvette olduğu gibi, genç olmaları mekruhtur. Mescitte halvet hâsıl olmaz. Bir kadın, imamın arkasında durur. Yanında durmaz. Erkek de var ise, kadın erkeğin arkasında durup imamla kılar. (Tam İlmihal s. 252)