Sual: Kâhinlik, falcılık, büyücülük nedir? Bunlara inanmanın hükmü nedir?
İbni Ebi Zeyd hazretleri diyor ki:
(Cinci tarikatçıya inanmak, insanı cinden kurtardığına inanarak, ona ücret vermek caiz değildir. Büyü çözene de para vermek caiz değildir.)
(Birgivi Vasiyetnamesi)nde, (Bir kimse, ben çalınanları, kaybolanları bilirim dese, diyen de, buna inanan da kâfir olur. “Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum” derse, yine kâfir olur. Çünkü cin de gaybı bilmez. Gaybı yalnız Allah bilir) buyuruluyor.
CEVAP
Kâhinlik, cinden bir arkadaş edinip, olmuş şeyleri ona sorup, ondan öğrenmek ve bunları başkalarına bildirmektir.
Cin ile tanışan falcılar, (Yıldızname)ye bakıp, sorulan her şeye cevap verenler böyledir.
Bunlara ve büyücülere gidip, söylediklerine, yaptıklarına inanmak, bazen doğru çıksa bile, Allah’tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak olup, küfürdür. (Hadika)
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Uğursuzluğa inanan, kâhinlik yapan, kâhine giden, büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir, Kur'an-ı kerime inanmamış olur.)
Kadızade, burayı şöyle açıklıyor:
(Gaybı, Allahü teâlânın vahiy ve ilham ettikleri de bilir. Cin gaybı bilmez. Fakat cin, ben evliyadan duydum ki şöyle imiş derse, küfür olmaz. Ancak cinler yalan söyledikleri için onlar biz duyduk deseler de inanmamalıdır. Allahü teâlâ vahiy yolu ile Peygamberlere gaybı bildirdiği gibi, ilham yolu ile de evliyaya ve müminlere de bildirir.)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
(Büyü; ilme, fenne uymayan, gizli sebepler kullanarak, garip işler yapmayı sağlayan ilimdir. Büyü öğrenmek de, öğretmek de haramdır. Müslümanları zarardan korumak için öğrenmek de haramdır.) [Redd-ül Muhtar]
Hayırlı iş yapmak için de haram işlemek [büyü çözmek için büyü yapmak] caiz değildir. (Hadika)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Büyü yapmak, küfre en yakın olan, en kötü haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Müslüman büyü yapmaz. Allah saklasın, imanı gittikten sonra büyü tesir eder.) [c.3, m.41]
İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki:
(Büyü yaparken, küfre sebep olan kelime ve iş olursa, küfürdür. Böyle bir kelime ve iş olmazsa, büyük günahtır.)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Helake sürükleyen yedi şeyden biri büyüdür.) [Buhari]
(İpe üfleyip düğüm atan kimse, büyü yapmış olur. Büyü yapan da Allah’a şirk koşmuş olur.) [Nesai]
(Büyücüye inanan kimse, Cennete giremez.) [İ.Hibban]
(Gaibden haber vermek maksadı ile yıldız ilmi ile uğraşan kimse, büyücü gibi günaha girer.)[İ.Mace]
(Karı-kocayı birbirine düşüren Allahü teâlânın lanetine uğrar.) [El-Envar]
(Ana ile evladın, kardeşle kardeşin arasını açana lanet olsun.) [İ.Mace]
(Kâhinlik yaparak alınan para haramdır.) [Buhari]
Büyü, insanları hasta eder. Sevgi veya nefrete sebep olur. Yani cesede ve ruha tesir eder.
Büyü, kadınlara ve çocuklara daha çok etki eder. Büyünün tesiri kesin değildir. İlacın tesiri gibi olup, Allahü teâlâ dilerse tesirini yaratır. Dilerse tesirini yaratmaz.
Şu halde, (Büyücü, büyü ile istediğini şüphesiz yapar, büyü muhakkak tesir eder) diyen ve inanan kâfir olur. (Allahü teâlâ takdir etmişse, büyü tesir edebilir) demelidir!
***
Sual: Sihir nedir?
CEVAP
İnsanların bütün işleri, âdet-i ilahiyye içinde meydana gelir. Allahü teâlâ, sevdiği insanlara ikram olmak için, âdetini bozarak, sebepsiz şeyler yaratır. Bunlar enbiyadan meydana gelirse Mucize, evliyadan meydana gelirse Keramet, diğer müminlerden meydana gelirse Firaset, fasıklardan meydana gelirse İstidraç, kâfirlerden zuhur ederse Sihir denir.
Iraklı bazı kimselerin ağızlarına ateş almalarına, avurtlarına şiş sokmalarına keramet diyenler çıkıyor. Allahü teâlâ, böyle kimselerin Musa aleyhisselam zamanında da bulunduğunu, bunların sihir olduğunu bildiriyor. Böyle göz boyamak haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kişinin havada uçtuğunu, denizde yürüdüğünü veya ağzına ateş koyup yuttuğunu görseniz, fakat dine uymayan bir iş yapsa, keramet ehliyim dese de, onu büyücü, yalancı, sapık ve doğru yoldan saptırıcı bilin!) [El-Münire]
***
Sual: Büyü, sihir etki etmez diye inanıyorum. Doğru mu?
CEVAP
Yanlış. Büyü etki edebilir, mutlaka etki eder demek yanlıştır. Büyü ilaç gibidir. Bazen etki edebilir, insanı hastalandırır. Her ilaç da her zaman etkisini göstermez, göstermediği de olur. Yani ilaca da büyüye de tesir kuvvetini veren Allahü teâlâdır. Vermezse, ilaç da, büyü de tesir etmez.
***
Sual: Resulullaha da sihir yani büyü yapılmış, bu olay nasıl oldu?
CEVAP
Resulullah efendimiz, Medine’ye hicretinden önce, Medine halkı Abdullah bin Selul’ün etrafında toplanmışlardı. Resulullah Medine’ye teşrif edince, Medine halkı tamamen Ona hürmet ve alaka gösterdiler. İbni Selul’ü bıraktılar. Bunun üzerine Resulullah efendimizi öldürmek için harekete geçti. Yahudiler onun yanına toplandılar. Bazı planlar yaptılar. Lebid bin Asım’dan yardım istediler. Lebid, falan mahallede Hayre adında sihir yapmakta çok ileri yaşlı bir kadın var, onu bulun dedi. Bulup o kadına çok para verdiler. Yaşlı kadın bir güvercin yavrusuna iğneler batırıp, 11 düğüm yaparak güvercin yavrusunun üzerine sardı. Medine’nin dışında harap bir kuyunun içine koyup, ağzını kapattı.
Resulullah efendimiz hastalandı. Azaları hareketsiz kaldı. Bu hâl 9 gün devam etti. Sonra Cebrail aleyhisselam geldi, durumu haber verdi. Resulullahı oraya götürdüler. Kuyuyu açıp güvercini çıkardı. Fakat düğümleri çözemediler. Cebrail aleyhisselam Muavvizeteyn [Kul Euzü] surelerini getirdi. Resulullah bu sureleri o düğümlerin üzerine okudu. Her âyeti okudukça bir düğüm çözüldü. İki suredeki 11 âyet okununca, 11 düğüm de çözüldü. Resulullah efendimiz hastalıktan tamamen kurtulup, sıhhate kavuştu.
***
Sual: Cin insana geçmişte olan olayları bildirebilir mi?
CEVAP
Cin gördüklerini anlatabilir, gaibden haber veremez. İnsanlar da gördüklerini anlatırlar. Cinlerden görmediklerini söyleyenler çıkabilir. Kibirli yalancı olanları vardır, onlara güvenilmez.
***
Sual: Âyetler okunup ipliğe düğüm atılıyor. Kötülerin şerrinden korunmak için dua ediliyor. Büyüye girer mi, caiz mi?
CEVAP
Büyüye girer, caiz değildir.
***
Sual: Cin yerine üç harfliler deniyor. Cin denirse, onlar çağrılmış mı oluyor? Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Böyle bir şey yok. Cine, cin demenin hiç mahzuru yoktur. Cin çağrılınca gelmez. Çağrılmasa da musallat olabilir. İmam-ı Rabbani hazretleri, cinden korunmak için, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm) okunmasını emrederdi.