Cevap: Her sanatı ve ticareti yapmak, maaş, karşılığındaücret mubah olan işleri yapmak, mesela çobanlık, bahçıvanlık yapmak, inşaatta, hafriyatta çalışmak ve sırtında yük taşımak tezellül değildir. Peygamberler ve veliler bunları yapmışlardır. Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını temin için çalışmak farzdır. Başkalarına yardım için her türlü kazanç yolunda çalışarak daha fazla kazanmak mubahtır. İdris aleyhisselam terzilik yapardı.
Davut aleyhisselam demircilik yapardı. İbrahim aleyhisselam ziraat ve kumaş ticareti yapardı. İlk olarak kumaş dokuyan Âdem aleyhisselamdır. Din düşmanları, ilk insanların ot ile örtündüklerini, mağarada yaşadıklarını yazıyorlar. Bu yazılarının hiçbir vesikası, senedi, delili yoktur. Peygamberlerden İsa aleyhisselam kunduracılık yapardı. Nuh aleyhisselam marangozluk, Salih aleyhisselam çantacılık yapardı. Peygamberlerin çoğu çobanlık yapmıştır. Hadis-i şerifte;
(Evinin ihtiyaçlarını alıp getirmek kibirsizlik alametidir) buyuruldu.
Resulullah efendimiz mal satmış ve satın almıştır. Satın alması daha çok olmuştur. Ücret ile çalışmış ve çalıştırmıştır, ortaklık yapmıştır. Başkasına vekil olmuş ve vekil yapmıştır. Hediye vermiş ve almıştır. Ödünç ve ariyet mal almıştır. Vakıf yapmıştır. Dünya işi için kimseye kızmamış, incitecek şey söylememiştir. Yemin etmiş ve ettirmiştir. Yemin ettiği şeyleri yapmış, yapmayıp kefaret verdiği de olmuştur. Latife, şaka yapmış ve söylemiş, latifeleri hep hak üzere ve faydalı olmuştur. Bunları yapmaktan çekinmek, utanmak, kibir olur. Çok kimse burada yanılmıştır. Böyle kimseler, tevazu ile tezellülü, zilleti birbiri ile karıştırmış ve nefis, burada çok kimseyi aldatmıştır.
***
Sual: İlahiyatçılardan bazısı, diğer üç mezhepte olduğu gibi kurban kesmek farz değildir diyor. Bunun aslı var mıdır?
Cevap: Kurban kesmek farz değil vaciptir. Hanefi mezhebinde vacip, diğer üç mezhepte ise sünnet-i müekkede olduğu Mîzân-ı kübrâ ve Menâhic kitaplarında yazılıdır. "İslâmiyette kurban kesmek yoktur" diyen kimsenin ise, imanı gider.
***
Sual: Hac için Mekke’ye gidenler, hac esnasında istedikleri gibi hareket edebilirler mi yoksa bazı şeyleri yapmaları yasak mıdır?
Cevap: Hac için Mekke’ye gidip ihram giyen kimselere, bazı şeyleri yapmaları yasak olur. Mesela, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini tıraş etmesi, kavga ve münakaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamama girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan haşeratın öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi caiz değildir. Bunları bilerek veya bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezaları lazım olur. Ceza olarak kesilen hayvanın etinden kendisi yiyemez. Müfrid hacda bir kurban icab ettiren suçu, karin hacı işlerse, biri ömre için, iki kurban kesmesi lazımdır.
İhramda iken pire, her türlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fare, yılan, akrep, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek, başını sabun ile yıkamak, nalın ve onun gibi üstü açık ayakkabı giymek, diş çıkartmak, bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere hafif kaşınmak, renkli ihram giymek, gusül abdesti almak, başını dokundurmamak şartı ile, tavan, çadır, şemsiye altında gölgelenmek, başı âdet olmayan şey ile mesela tas, tepsi ile örtmek, paket gibi şeyler koymak, beline kuşak, kemer, para kesesi, kılıç, silah bağlamak, yüzük takmak, insanların dikip yetiştirdiği sebze ve ağaçları koparmak, düşman ile dövüşmek caizdir.
Kadınların başını örtmesi lazım olup, deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorap giymeleri, örtü altına ziynet eşyası takmaları caizdir.
***
Sual: Kurban Bayramının üçüncü günü sefere çıkacağını veya fakir olacağını bilen bir kimseye, bayramın birinci günü kurban kesmek vacib olur mu?
Cevap: Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Bunun aksine bayramın üçüncü günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani bayramın birinci günü fecir vaktinde vacib olur. Bayramın birinci günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz.