Cevap: İbadet yapmak için, toplanılan yerlere Mabet veya İbadethane denir. Yahudilerin mabetlerine Sinagog ve Havra denir. Hıristiyanların mabedine Kilise denir. Müslümanların mabedine Mescid ve Cami denir. Mabetlerde ibadet yapılması ve dinlerin emirleri, yasakları, öğretilir. Şimdi mabetlerde konuşan vazifeliler iki şey üzerinde durmaktadırlar:
1- Parlak, yaldızlı sözlerle, acıklı hikâyelerle, nağmeli hazin okumalarla, hatta çalgı ve hoparlörlerle, dinleyicileri rikkate, heyecana getirmek, kalpleri alarak, onların teslim olmalarını, bir gayeye sürüklenmelerini sağlamak.
2- Dinin emirlerini, yasaklarını öğretmek ve bunlara uyulmasını sağlamak. Bugün Hıristiyanların kiliselerinde ve Yahudilerin havralarında, kalplerin, ruhların değil de, yalnız nefislerin, düşüncelerin birleştirilmesine çalışılmaktadır. Dinî vecibeler olarak da, eski din adamlarının koydukları ve her zaman, her yerde başka olan şeyler öğretilmektedir. Bunun için, kiliseler, havralar, bir mabet değil, bir politika, bir konferans yeri olup, insanları uyuşturarak, liderlerin, şeflerin arzu ve düşüncelerine sürüklemektedirler. Müslüman görünen bazı kimselerin de, mescid ve camileri, havra ve kiliseye çevirme peşinde oldukları görülmektedir.
***
Sual: Hamd etmek ne demektir, ne anlamda ve niçin söylenmektedir?
Cevap: Hamd, bütün nimetleri Allahü teâlânın yarattığına ve gönderdiğine inanmak ve söylemek demektir. Hamd, Elhamdülillah demektir. Bunun anlamı, herhangi bir kimse, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir şeyden dolayı, herhangi bir suretle hamd ederse, bu hamd ve senaların, metihlerin, övmelerin hepsi, Allahü teâlânın hakkıdır demektir.
***
Sual: Müslüman, ülkesine, kanunlara isyan edip suç işler mi?
Cevap: Müslüman, iyi, akıllı kimse demektir. Hakiki Müslüman, Allahü teâlânın emirlerine itaat eder, zira itaat etmemek günah olur. Kul haklarını, devlete olan borçlarını öder, kanunlara karşı gelmez. Kanuna karşı gelmek de suç olur. Müslüman günah yapmaz ve suç işlemez. Vatanını, milletini sever. Herkese iyilik eder. Böyle olan Müslümanı Allah da, kullar da sever. Rahat ve huzur içinde yaşar.
***
Sual: Cennet ve Cehennemde kimler sonsuz kalacak? Cehennem kaç tabakadır ve hangi tabakasında kimler azab görecektir?
Cevap: Allahü teâlâ, Cenneti ve Cehennemi yarattı. Her ikisini de dolduracağını bildirdi. İnsanların ve cinnin çoğu Cehenneme girecektir. Fakat, mahlûklarının çoğunu Cennete koyacak, rahmeti gazabını aşacaktır. Çünkü, cinniler, bütün insanların on katından daha çoktur. Melekler de, cinnilerin on katından daha çoktur. Meleklerin hepsi Cennette olduğundan, Cennettekiler daha çok oluyor.
Cehennemde kimler sonsuz kalacak? Namaz kılmayanlar mı? Günah işleyenler mi? Hayır! Cehennemde, Allahü teâlânın düşmanları, sonsuz yanacaktır. Günah işleyen Müslümanlar, Allahü teâlânın düşmanı değildir. Kabahatli kullarıdır. Bunlar, yaramaz, suçlu çocuğa benzer. Yaramaz çocuğa, anası, babası düşman olur mu?
Cehennem yedi tabakadır. Birinci tabaka, en hafiftir. Fakat, dünya ateşinden yetmiş kat daha şiddetlidir. Adı (Cehennem)dir. Burada, Müslümanlardan bir kısmı yanıp, günahlarından temizleneceklerdir. Bid’at sahibi olanlar, muhakkak Cehennemde bir müddet yanacaklardır.
İmâm-ı Muhammed Birgivînin (Vasıyyetnâmesi)ni şerh eden Kâdî zâde Ahmed Emîn efendi diyor ki, (Cehennemden en son çıkacak mümin, yedibin ahiret senesi yanacaktır. Ahiretin bir günü, dünyanın bin senesi kadar uzundur.)
Cehennemin ikinci tabakası daha şiddetlidir. Adı (Sa’îr)dir. Burada, Tevrat’ı değiştirenler yanacak [İbni Âbidîn]. Bunlar, Allahın Peygamberi olan İsa aleyhisselâma da inanmıyor ve bu büyük Peygambere, (Bilinmeyen babanın çocuğu) diye iftira ediyorlar. Tevrat’ı değiştirip, Allahü teâlânın kitabını bozdular ve Musa aleyhisselâmdan sonra, kendilerine nasihat için gönderilen bin Peygamberi şehit ettiler.
Cehennemin üçüncü tabakası daha şiddetli olup, adı (Sekar)dır. Burada İncili değiştirenler yanacaktır. Çünkü bunlar, İsa aleyhisselâma inanmamış oldukları gibi, onda (ülûhiyyet sıfatı) bulunduğuna inanıyorlar. Tanrı üçtür. İsa tanrıdır bazıları ise, İsa tanrının oğludur diyerek, Yahudilerden kötü oluyor, müşrik oluyorlar [İbni Âbidîn]. Hıristiyanlık çıkmadan ve putlara tapınmak başlamadan önce, İseviler mümin idi. Muhammed aleyhisselâma inanmadıkları için, kitaplı kâfir oldular. Yahudiler, İslâmiyete, bunlardan daha uzaktır. [(Ma’rifetnâme) ve (Tezkire-i Kurtubî)]
Dördüncü tabakanın adı da (Cahîm)dir. Burada, güneşe, yıldızlara tapanlar, (Hutame) denilen beşincisinde, ateşe, ineğe tapanlar, müşrik olan Budistler, Berehmenler yanacak. Altıncı tabakası, (Lazy)dir. Burada hiç dini olmayanlar, müşrikler yanacak.
Cehennemin yedinci tabakası, en dibi, en şiddetli tabakası olup, adı (Hâviye)dir. Burada münafıklar, mürtedler yanacak. Bu yedi tabakanın isimlerinin sırası, (Tefsîr-i Mazherî)de ve (Gâliyye)de başka türlü yazılıdır. Bir kimsenin Cehenneme gideceği ve imansız olduğu, son nefesinde belli olur. Bir kâfir, Müslüman olursa ve günahı, suçu çok olan veya bid’at sahibi olan bir Müslüman tevbe ederse, tertemiz Müslüman olurlar. Cehenneme girmekten kurtulurlar. (Tam İlmihal s. 1043)