Cevap: Dinimizin yapılmasını emrettiği ibadetler üç kısımdır ki bunlar sırasıyla şöyledir:
1- Yalnız beden ile yapılan ibadetledir. Namaz, oruç, Kur’ân-ı kerim okumak, zikir böyledir. Hiç kimse, başkası yerine, bedenle yapılan ibadeti yapamaz. Herkesin kendisi yapması lazımdır. Bir kimse, bedenle yapılan ibadetler için, kendi yerine başkasını vekil edemez.
2- Yalnız mal ile yapılan ibadetlerdir. Zekât, sadaka-i fıtır, toprak mahsulleri zekâtı yani uşur ve kefaretler yani fakirleri doyurmak ve giydirmek böyle ibadetlerdir. Bir kimsenin özrü olsun, olmasın, bunun mal ile yapılacak ibadetlerini başkası, bunun izni ve malı ile yapabilir.
3- Hem beden, hem mal ile yapılan ibadetlerdir. Farz olan hac böyledir. Bir kimse hayatta iken, ancak devamlı özrü olduğu zaman, bunun emri ve malı ile yerine başkası hac yapabilir. Kendine hac farz olmayan kimse, nafile hac için, özür olmadan da vekil gönderebilir.
***
Sual: Bir Müslüman, farz veya nafile olarak yaptığı bütün ibadetlerinin sevabını, diri veya ölmüş olanlara hediye edebilir mi?
Cevap: Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, hatm-i tehlil, Kur’ân-ı kerim okumak, zikir, tavaf, hac, ömre, evliyanın kabrini ziyaret ve meyyite kefen vermek gibi ibadet ve taatların sevabını diri veya ölü başkasına hediye edebilir. Şâfii ve Maliki mezheplerinde ise, beden ile yapılanlar hediye edilemez. İmâm-i Sübkî ve sonra gelen Şâfii âlimleri bunlar da hediye olunur dediler. Ücret ile ibadet yaptırmak veya ibadetin sevabını başkasına satmak batıldır. İbadeti yapmadan pazarlık edilirse, ücret olur. Yaptıktan sonra pazarlık edilirse, ibadeti satmak olur.
***
Sual: Bir kimse, hanımının ve evdekilerin fıtrasını, onların izni olmadan da verebilir mi?
Cevap: Bir kimse, hanımının ve evinde olanların fıtralarını, izinleri olmadan karıştırıp verebileceği gibi, toplamı kadar buğdayı veya değeri olan altını, bir defada, bir veya birkaç fakire verebilir. Fakat ayrı ayrı hazırlayıp, sonra karıştırması veya ayrı ayrı vermesi ihtiyatlı olur.
***
Sual: Abdest alırken yapılması yasak olan şeyler nelerdir, nelere dikkat etmek gerekir?
Cevap: Abdest alırken, yapılması menhî, yani yasak olanlar, onikidir. Bunları yapmak haram veya mekruhtur ki, şunlardır:
1- Halâda, kırda abdest bozarken, kıbleyi öne, arkaya getirmemelidir.
Kıbleye ve Mushafa karşı ayak uzatmak da, mekruhtur. Mushaf yüksekte ise, mekruh olmaz. Ayrı bir şeye sarılı Mushaf, muska ile helaya girilebilir.
2- Taharetlenmek için, biri yanında avret yerini açmak haramdır.
3- Sağ el ile taharetlenmemelidir.
4- Su olmadığı zaman, gıda maddesi ile, gübre ile, kemik ile, hayvan gıdası ile, kömür ile ve başkasının malı ile, saksı, kiremit parçası ile, kamış ile ve yaprak ile ve bez ile, kâğıt ile taharetlenmek mekruhtur.
5- Abdest alınan havuza tükürmemeli ve sümkürmemelidir.
6- Abdest azasını, hududundan pek aşırı veya eksik olarak yıkamamalı ve üçten az veya çok yıkamamalıdır.
7- Abdest azasını, taharette kuruladığı bez ile kurulamamalıdır.
8- Yüzü yıkarken, suyu yüze çarpmamalı, alın üstünden dökmelidir.
9- Suya üflememelidir.
10- Ağzı ve gözleri sıkı kapamamalıdır. Dudağın görünen kısmında ve göz kapağında ıslanmadık az bir yer kalırsa, abdest kabul olmaz.
11- Sağ el ile sümkürmemelidir.
12- Baş, kulaklar veya enseden birini, her defasında eli ayrı ayrı ıslatarak, birden fazla mesh etmemelidir. Her defasında ıslatmadan tekrarlanabilir. (Tam İlmihal s. 125)