CEVAP
Hiçbiri şirk değildir. Âyet-i kerimede bildirilen husus, Allah’la birlikte başka ilah edinmektir. Hangi Müslüman putları ilah edinir? Hâşâ, ne Resulullah, ne de Hazret-i Ömer puttur. Put, tapınılan şey demektir. Bunlar, putlarla ilgili âyetleri gösterip, Peygamber efendimizden veya evliya zatlardan yardım istenemeyeceğini söylüyorlar. Birçok âyet ve hadiste, peygamberler veya evliya zatlardan yardım istendiği bildirilmektedir. Hangi Müslüman Resulullah'ı veya evliya bir zatı ilah kabul eder ki?
Yardım istemeye şirk diyenler, Allah'ın kudretinden şüphe ediyorlar. Hâşâ (Allah, peygambere de, evliya zatlara da yardım ettiremez) demek istiyorlar. Peygamberlerin mucizeleri ve evliya zatların kerametleri Allah’ın kudretiyle oluyor. (Yâ Resulallah!) denince, (Resulullah nasıl duyacak ki?) diyorlar. Hâşâ Allahü teâlâ duyurmaktan âciz mi? İki âyet-i kerime meali:
(Allah, gaybı dilediği resulüne bildirir.) [Âl-i İmran 179]
(Allah, dilediği resul hariç, kimseye gaybı bildirmez.) [Cin 26, 27]
Allahü teâlâ, (Şefaat yâ Resulallah) diyeni Resulüne duyuramaz mı?
Süleyman aleyhisselam, (Belkıs’ın tahtını kim getirir?) diye yanındakilerden yardım istedi. Vezirlerinden Asaf, iki aylık mesafedeki Belkıs’ın tahtını, göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir zamanda getirdi.
Belkıs’ın tahtını bir anda getiren kimdir? Allah'ın kudreti olmadan nasıl getirebilir? Süleyman aleyhisselam bunun Allah'ın yardımı olduğunu bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. Onun için Hazret-i Süleyman, (Bu, Rabbimin bir lütfudur) dedi. (Neml 40)
Bu gençler, (Süleyman aleyhisselam, Allah'tan başkasından yardım istedi) diyerek, o büyük peygambere de dil uzatıyorlar. Hazret-i Süleyman, Asaf’ı tahtın getirilmesinde vasıta yani aracı kıldı. Bunlar, aracı kullanmaya da şirk diyorlar. Şirk olmadığı Kur’an-ı kerimde böyle misallerle bildiriliyor.
Allahü teâlâ, yukarıda bildirilen âyetlerde açıklandığı gibi, Peygamber efendimize birçok gaybı bildirdiği gibi, bazı evliya zatlara da bildirmiştir. Mesela Hazret-i Ömer, Medine’den İran’daki ordusunu görüp, komutanı Sariye’ye, (Dağa yanaş!) diye emretmiştir. (Şevahid-ün-Nübüvve)
Yine bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Geçmiş ümmetler içinde gaybdan haber veren keramet ehli zatlar vardı. Ümmetimden Ömer de, onlardandır.) [Buhârî, Müslim]
İran’daki ordunun komutanının hareketlerini gösteren ve Hazret-i Ömer’in sesini onlara duyuran Allahü teâlâ, (İmdat yâ Ömer!) dersek bunu duyurmaktan âciz midir? (Şefaat yâ Resulallah!) veya (İmdat yâ Ömer!) demenin şirkle bir ilgisi yoktur.
İşte Selefî denilen gençler, (Allah, peygamberine duyuramaz, evliyasına işittiremez) dedikleri için kendileri şirke giriyorlar. (Duyuramaz demiyoruz) diye inkâr edenler çıkarsa, o zaman, (Evliya zatların yardım ettiğine inanmak şirktir) diyerek, kendi şirklerini Müslümanlara niye yüklüyorlar?