CEVAP
Kaza ve kader meselesi iyi bilinmezse bu konuyu anlamak zor olur. Bilinirse rahat anlaşılır.
Allahü teâlâ, toplumdaki her kötülüğe mani olursa, insanların işlerine müdahale etmiş olur. İnsanları günah ve sevab işleyecek vasıfta yaratmıştır. Dileseydi, insanı da melek gibi yaratır, insan da günah işlemezdi. İnsana irade-i cüz’iyye vermiş, günah ve sevab işlemekte serbest bırakmıştır. Serbest bırakmasaydı, kul ahirette, (Ya Rabbi, bu günahları sen bana zorla işlettin, benim bunda suçum yoktur) derdi. Kul iradesinde serbest olunca, böyle bir mazeret ileri süremez. Herkes bir imtihandan geçiyor. Toplumun işlediği kötülüklere mani olunursa, herkes robot gibi olur, iyi ile kötü belli olmaz.
Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki: İnsanın yapmak istediği işi, Allahü teâlâ da dilerse, o şeyi yaratır. İnsanların yaptığı her hareket, her iş, insanın kesbi ve Allahü teâlânın yaratmasıyladır. İnsan ister, Allah da yaratır.
Her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini, Allahü teâlâ yaratıyorsa da, insanlara (İrade-i cüz’iyye) vermiştir. İnsan iyi veya kötü işlerini bu irade-i cüz’iyye ile yapıyor. İnsan, irade-i cüz’iyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevab, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevab işlerse mükâfatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez.