Sual: Her yerde ramazan eğlenceleri, ramazan konserleri düzenleniyor. Ramazan, eğlence ayı mıdır? Bir de, ‘tasavvuf müziği’ eşliğinde iftarlar veriliyor. Bunlar dine uygun mu?
CEVAP
Hiçbirinin dinde yeri yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki:
Çağıranın yemeği şüpheliyse veya İslamiyet’in yasak ettiği şey varsa, mesela çalgı çalınıyorsa, oyun, kumar gibi şeyler varsa, o çağrılan yere gidilmez. (İhya)
Gıybet, oyun, şarkı bulunan yemeğe gidilmez. (Muhit, Metalib-ül-müminin)
Ramazan ayı, eğlence ayı değil, ibadet ve fırsat zamanıdır. Ramazan ayında, çeşitli çalgılı programlar, konserler düzenlenmesi dine aykırıdır. En tehlikelisi de, bunların bir kısmı, tasavvuf müziği, semah gösterisi vs. adı altında yapılarak, ibadet olarak sunulmaktadır. Hâlbuki dinimizde, her çeşit çalgı haramdır. İbadete haram karıştırmak ve bundan daha da kötüsü, bizzat ibadet olarak sunmak, küfre kadar götürür, fakat maalesef, bugün Müslümanların çoğu bu gaflet içindedir. Çalgının haram olduğunu bilen azalmıştır. Bu durumu mucize olarak, sevgili Peygamberimiz şöyle bildiriyor:
(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazıları, mizmarı [çalgıyı] helal sayacaktır.) [Buhari]
(Şarkıcı kadın ve çalgı aletleriyle eğlenenleri, Allahü teâlâ, yerin dibine batırır.) [İbni Mace]
(Şu beş şey zuhur ederse, ümmetimin helaki hak olur: Lanetleşme, içki içme, erkeklerin ipekli giymesi, çalgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.) [Deylemi, Hâkim]
(Ben, mizmarları [çalgıları] ve putları yasaklamak için de gönderildim.) [İ.Ahmed, Ebu Nuaym]
(İblise, senin müezzinin mizmarlar [çalgılar] denildi.) [Taberani]
(Nimete kavuşunca çalgıyla eğlenmek lanetlenmiştir.) [Bezzar]
(Resulullah çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.) [Begavi]
İncil’in yasakladığı müziği, sonradan papazlar, Hristiyanlığa soktular. (Mevahib-i ledünniyye şerhi)
Müzik, çalgı, bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
Çalgısız da olsa, tegannili sesleri çok dinlemekten sakınmalı, çünkü sima, kalbi öldürür. Kalbde nifak hâsıl olur. (Mekatib-i şerife, m. 90, 99)
İbni Âbidin hazretleri de buyuruyor ki: Tarikatçıların yaptığı gibi, ölçülü hareketlerle sallanıp oynamaya raks denir. Fıkıh âlimleri, (Raksı helal sayıp, bilhassa defle oynayarak teganni eden kimse kâfir olur) demişlerdir. Bezzaziye kitabının sahibi Kurtubi’den, (Çalgının ve raksın haram olduğu hususunda müctehid imamların icma’ı vardır) diye nakledip, (Şeyhülislam Kirmani’nin, “Raksı helal gören kâfir olur” fetvasını gördüm) demiştir. Raksı helal sayanların, fâsık olacağını bildiren âlimler de olmuştur. Bütün bunlar, kâfirlerin âdetidir. Her çalgı haramdır. Eğer ansızın kulağına gelirse, mazur sayılır. Dinlememek için, bütün gücünü sarf etmek farzdır. (Redd-ül-muhtar)