CEVAP
Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, farzdan başka namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet olmuştur. Bu hususta din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:
1- Farzların yanında sünnetleri kılarken, farzdan başka herhangi bir namaz kılmakla, sünnet de, yerine gelmiş olur, sünnet diye ayrıca niyet etmek gerekmez. Gece kalkıp iki rekat teheccüd namaz kılan kimse, sonra baksa ki, sabah namazının vakti girmiş, artık sünnet kılamaz, kıldığı iki rekat nafile sünnet yerine geçer. (Eşbâh)
2- Farzın yanında, adak namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur. Dürr-ül-muhtar’ın, (Nafile kılmak isteyen, önce namaz kılmayı adamalı, sonra, nafile yerine, bu adak namazı kılmalı. Sünnet namazları nezrettikten sonra kılan, bu sünnetleri kılmış olur) ifadesini, İbni Âbidin hazretleri şöyle açıklıyor: Nezredilen namazı kılmak vacib olduğu için, vacib sevabı hasıl olur. Sünnet yerine, nezredilen namaz kılınınca, sünnet de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
3- Farzların yanında sünnetleri kılarken, kaza, adak namazı veya herhangi bir nafile namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur; çünkü sünnetleri kılmaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. (Nevâdir-i fıkhiyye)
Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki:
Kaza namazı kılanın, kazaları bittikten sonra kıldığı kaza namazları, nafile olur. Bunlarla, nafilelerin sevabları hasıl olur; çünkü, belli vakitlerde kılınan [beş vaktin sünnetleri, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi] nafilelere belli niyet şart değildir. Kaza namazları, o vaktin nafileleri olur. (2/63)
Görüldüğü gibi, kaza namazı kılmakla, sünnet yerine gelmiş oluyor. Kaza borcu olmayanın da, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet ederek kılmasında hiç mahzur yoktur.
Akşam namazının kazası
Sual: Kaza namazı borcu olmayanın, kıldığı kaza namazları nafile olduğuna göre, akşam namazını kaza edince, kazamız yoksa nafile oluyor. Üç rekâtlık nafile olmayacağı için, akşam namazının sünnetini kılarken, kazaya da niyet etmeden kılmak gerekmez mi?
CEVAP
Hayır, gerekmez. Farzın yanında herhangi bir namaz kılınınca, sünnet de kılınmış oluyor. Onun için sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Burada rekat sayısı önemli değildir. Yani kazası olmayan, akşam namazının sünnetini veya yatsı namazının son sünnetini kılarken, kazaya da niyet ederek, üç rekat kaza kılarsa, sünnet de kılınmış oluyor, yani sünnet sevabına da kavuşuyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı a’zam hazretleri, [kaza namazı borcu olmadığı halde] namaz abdestinin bir edebini terk ettiği için, kırk yıllık namazı kaza etmiştir. (1/29)
Şu halde kazası olmayan kimse de, kaza kılabilir. Sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmesi daha uygun olur; çünkü böyle yapmakla, sünnet terk edilmiş olmadığı gibi, mekruh olmuş veya sahih olmamış olan namazları varsa, bunlar da kaza edilmiş olur.
Kaza ve teravih
Sual: Kaza namazı borcumuz yok. Buna rağmen, sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Olur ya, kazaya kalmış bir namazımız varsa, onun yerine geçer. Yoksa zaten, farz yanında bir namaz kılmakla sünneti işlemiş oluyoruz. Ayrıca sünnet kılmaya dediğimiz için sünnet sevabı da alıyoruz. Evde iken, yatsı namazından sonra bir günlük kaza namazı kılıyorum, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, kılarken de teravihe niyet ediyorum. Bir arkadaş, yaptığın yanlış, kaza namazı olmayan, akşamın ve vitrin kazasını kılarken teravihe niyet edemez, ederse nafile olur, tek rekatlı nafile de olmadığı için kıldığın namaz boşa gider dedi. Doğrusu nedir?
CEVAP
Doğrusu sizin yaptığınızdır. Bütün sünnet namazlar nafiledir. Kaza namazı borcumuz olmasa bile, farzın yanında bir namaz kılmakla sünneti otomatikman işlemiş oluyoruz. Burada rekat sayısı önemli değil, farzın yanında bir namaz kılmamız önemlidir. Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat da, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Niyetini de duruma ve ihtiyaca göre yapabiliriz. Kazayla beraber teravihe de niyet edebiliriz.
Kazası olmayan kimse, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, akşam ve vitrin kazasını kılarken teravihe de niyet ederse, rekatın tek olmasının önemi yok, yine teravih namazı da kılmış olur.
Kaza namazı borcu olmayan kimseler, iki kişi bile olsalar muhakkak cemaatle teravih kılmalıdır. Herhangi bir sebeple Camiye gidemeyen ve cemaat de bulamayan, o zaman kaza kılarken teravihe niyet edebilir. Bir günlük kaza kılan, o günkü teravihi de kılmış olur. Kaza kılarken, ramazanda yatsıdan sonra namaz kıldığı için, teravihe de niyet etse de, etmese de yine teravih namazı kılmış olur. Niyet ederse ayrıca niyet sevabı da alır.
Kazaya niyet
Sual: Kaza borcu olmayan kimsenin, kaza namazı kılmasında mahzur var mıdır? Sünnetleri kılarken kazaya da niyet edebilir mi?
CEVAP
Hiçbir mahzuru yoktur; hatta böyle ömür boyu kaza kılması ihtiyatlı olur. Çeşitli sebeplerle sahih olmayan namazları olmuşsa, bunlar kaza edilmiş olur. Kazası olmayan kimse, sünnetlerin haricinde, herhangi bir vakitte kaza namazı kılarsa, mesela kuşluk, Evvabin, Teheccüd namazı gibi bir namaz kılarsa o zaman, dört rekatlı farzların son iki rekâtında da zamm-ı sure okumalıdır. Beş vaktin sünnetlerini kılarken, farzların üçüncü ve dördüncü rekâtında zammı sure okumak gerekmez; okunsa da mahzuru olmaz.
Kaza namazı kılmak
Sual: Hiç namaz kazası olmayan kimse, mekruh kıldıklarım olmuştur diyerek, ömür boyu kıldığı namazları kaza etmesi caiz midir?
CEVAP
Çok iyi olur. Ancak sabah ve ikindi namazlarından sonra kaza namazı kılmamalıdır; çünkü kazası olmayanın kıldığı kaza namazı nafile olur. Bu vakitlerde nafile kılmak caiz olmaz. (Hindiyye)
Kaza kılmak
Sual: Bazıları (Kaza namazı kılmak caiz değil) derken, bazıları,(Kaza namazın yoksa kaza kılınmaz) diyor. Bazıları da (Mekruh olma ihtimali olanları kaza etmeli) diyor. İmam-ı a’zam hazretlerinin, hiç kazası yokken kırk yıllık namazını kaza ettiğini duydum. Bu hangi kitapta yazıyor?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri, (İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri, abdestin edeblerinden birini terk ettiği için kırk yıllık namazı kaza etmiştir) buyuruyor. (1/29)
Fetâvâ-yi Attâbî kitabında diyor ki: İhtiyat olarak, mekruh olarak kıldığı namazları kaza etmek iyi olur. Bazı âlimler, bütün ömründeki namazları kaza etmişlerdir. İmam-ı a’zam hazretleri, abdest alırken ayak parmaklarını üst taraftan yukarıdan aşağıya doğru sol elinin küçük parmağıyla hilâllerdi. Sonra, Resulullahın ayağını, alt tarafından aşağıdan yukarıya doğru hilâllediğini anlayınca, ayak parmaklarını sünnete uygun şekilde hilâllemediği için yirmi yıllık namazını kaza etmiştir. (Tergib-üs-salât)
Görüldüğü gibi, bu mekruh bile olmadığı, sadece edebin terki olduğu halde, İmam-ı a’zam hazretleri namazlarını kaza etmiştir.
Kaza borcu olmayan
Sual: Kaza borcu olmadığı halde, kaza namazı kılan kimsenin, dört rekâtlı kaza namazlarının üçüncü ve dördünce rekâtlarında zamm-ı sure okuması gerekir mi? Yine kaza borcu olmayıp beş vakit namazın sünnetlerini, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi, farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekir mi?
CEVAP
Kaza namazı olmayan kimsenin kıldığı namazlar nafile olur. Nafile namazların da, her rekâtında zamm-ı sure okumak gerekir. Ancak beş vakit namazın sünnetlerini ve kuşluk, evvabin, teheccüd gibi farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekmez; çünkü Peygamber efendimiz, farzların yanında bir namaz kıldığı gibi, kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde de namaz kılmıştır. Bu namazları kılmak bize sünnet olmuştur. Eğer kazaya da niyet ederek, kuşluk ve teheccüd namazlarını,12 rekâttan yani sünnet miktarından fazla kılınırsa, o zaman, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekir. 12 rekâta kadar kılmak sünnet olduğu için son iki rekâtta zamm-ı sure okumak gerekmez; ama okunması iyi olur.
Gerek beş vakit farz namazların yanında gerekse kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde, bir kaza namazı kılınınca, sünnete uyulmuş, o vakitte bir namaz kılınmış olur. Bunun için üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekmez. Okunursa da, farz namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlarında olduğu gibi, zamm-ı sure okumak namaza zarar vermez.
Tatarhaniyye’de, (Kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyen kimsenin, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zamm-ı sure okuması daha iyi olur) buyurulması, (Sünnetlerde kazaya niyet etmesi ve zamm-ı sure okuması daha iyi olur) demektir. (Uyun-ül-besair)