Sual: Şimdi bir Müslümanın, Avrupa’ya gidip gayrimüslimlere hizmet etmesi caiz midir?
CEVAP
Gayrimüslimlerin ülkesinde kâfire ücretle hizmet etmek caizdir. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
Ücretle kâfirin şarabını taşımak, kilise tamir etmek ve Hıristiyana zünnar gibi küfür alametlerini satmak İmam-ı a’zama göre caizdir. Müslüman müşteriye, Mecusi mesti yapmak veya fasık elbisesi dikmek mekruhtur; çünkü Mesusilere ve fasıklara benzemeye sebep olmaktır. (Redd-ül-muhtar)
Hiçbir dinde, kâfir ülkesinde çalışmak ve kâfire hizmet yasak değildi. Dinimizde de böyle bir yasak yoktur. Şimdiki Müslümanların, Avrupa’ya çalışmaya gitmesi gibi, Mekke Müslümanları da, Habeşistan’a hicret etmişler, orada gayrimüslimlerin işlerinde çalışmışlardı.
Hazret-i Yusuf, peygamber olduğu halde, kulların sıkıntıda olduğunu görüp, kâfir reisten vazife istedi. Böylece insanlara hizmet etti. O halde, kullara hizmet edeceğini bilen ve bunu kendinden başka yapacak kimsenin bulunmadığını gören kimsenin, bu vazifeye bir zalimin geçmesini önlemek ve Müslümanlara hizmet etmek için, gayrimüslim olan âmirden bile vazife istemesinde, imamlık, müftülük, vaizlik, öğretmenlik gibi devlet memurluğunu talep etmesinde mahzur yoktur.
Bir iyilik yapamasa da, hiç olmazsa Müslümanların zararına çalışmayı önlemek de, ibadet olur. Geçerli bir mazereti olmadıkça, vazifeden istifa etmek de, bunun için caiz değildir. (Yusuf aleyhisselamın dininde gayrimüslime hizmet caizdi, Müslümanlıkta yoktur) demenin de ilmî kıymeti yoktur. Gayrimüslime hizmet ederek çalışmak, her dinde vardır.
Kâfirler arasında kalıp, malından, canından korkanın, onlara kalben değil de, dilden sevgi göstermesi caizdir. Peygamberim diyen yalancı Müseyleme, doğru söyleyen bir sahabiyi şehid etmişti. O sahabinin inancını gizlemesi de caizdi. Nitekim müşrikler, Hazret-i Ammar’a, babası Hazret-i Yasir ve annesi Sümeyye hatuna işkence edip, (Lat ve Uzza putu, Muhammed’in dininden iyidir de) derler, demeyince de işkenceyi artırırlardı. Nihayet ana babası işkenceyle şehid edildiler. Hazret-i Ammar, kâfirlerin zorlamaları üzerine dediklerini diliyle söyledi. Ammar kâfir oldu dedikleri zaman, Resulullah efendimiz, (Ammar kâfir olmadı, o baştan ayağa imanla doludur) buyurdu.
Demek ki küfür olan bir sözü, böyle durumlarda yalnız dille söylemek caizdir. Resulullah efendimiz, Hazret-i Ammar’a, (Müşrikler eziyet ederse, yine böyle söyle) buyurdu. (İbni Asakir, İ. Mace)