Cevap: İsa aleyhisselam, Ulül-azm peygamberlerdendir. Allahü teâlâ, Onu babasız yarattı. Annesi hazret-i Meryem’dir. Otuz yaşında Peygamber olduğu bildirildi. Otuzüç yaşında, diri olarak göğe kaldırıldığı, bütün kitaplarda yazılıdır. İsa aleyhisselam ölmedi. Yahudiler, kendisini öldürmek istedikleri zaman, Allahü teâlâ onu diri olarak göğe kaldırdı. Kur'ân-ı kerimde bu husus beyan edilmiştir. Nisâ suresinin 156-158. âyetlerinde mealen;
(Bir de, Yahudilerin İsa’yı inkârları ve Meryem’e büyük iftirada bulunmaları ve Allahın Resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri sebebi ile kendilerini lanetledik, rahmetimizden kovduk. Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler ve haça da germediler. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı. [Yehuda, İsa aleyhisselamın şekline sokuldu ve onu astılar.] Bu hususta, kendileri de ihtilafa düşüp, şüphe içindedirler. Onların bu hususta, bir bilgileri de yoktur. Ancak, kuru bir zan peşindedirler. Onlar hakikaten İsa’yı öldürmemişlerdir. Allah, Onu kendi katına yükseltti. Allah azizdir, hükmünde hikmet sahibidir) buyurulmuştur.
İsa aleyhisselam, kıyamete yakın bir zamanda gökten Şam'a inecek ve Muhammed aleyhisselamın dinine tabi olacaktır. Kendisine az kimse inandı. Kıyamet yaklaşınca Şam’da, Ümeyye Camii'nin minaresine inecek, evlenecek, çocukları olacak, hazret-i Mehdi ile buluşacak, kırk sene yaşayıp, Medine’de vefat edip, Peygamber efendimizin yanına defnedilecektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Eshab-ı Kehf, hazret-i Mehdi'nin yardımcıları olacaktır ve İsa aleyhisselam bunun zamanında gökten inecektir. İsa aleyhisselam, Deccal ile harp ederken, hazret-i Mehdi, onunla beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesapların tersine olarak, Ramazan-ı şerifin ondördüncü günü güneş tutulacak ve birinci gecesinde ay tutulacaktır.)
Muhammed Pârisâ hazretleri Füsûl-i sitte kitabında buyuruyor ki:
“İsa aleyhisselam gökten inip, imam-ı a’zam Ebu Hanife mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal dediğine helal diyecek, haram dediğine haram diyecektir.”
***
Sual: “Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir” buyrulmuştur. Bunlar nelerdir?
Cevap: (Kurretül’uyûn) kitabındaki hadîs-i şerifte buyuruldu ki, (Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir. Dünyada olan altı azab:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendinde kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevab verilmez. [Bu hadîs-i şerif gösteriyor ki, farzları vaktinde kılmayanların sünnetleri kabul olmaz. Yani sünnetlerine sevab verilmez.]
4- Duaları kabul olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların iyi dualarının buna faydası olmaz.
Ölürken çekeceği azablar:
1- Zelil, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Kabirde çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri ateşle doldurulur. Gece, gündüz onu yakar.
3- Allahü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Her gün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir ân bırakmaz.
Kıyamette çekeceği azablar:
1- Cehenneme sürükleyen azab melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesabı çok çetin olup, Cehenneme atılır). (Tam İlmihal s. 213)