İman nurdur ve müminlerde bu nur parlar. Bizler bu nuru görmesek de, melekler görüyorlar. Nasıl ki, geceleyin gökyüzünde yıldızlar tek başına veya kümeler hâlinde parlıyorsa, işte dünyada da mümin, yalnızsa, tek başına parlayan yıldız gibi parlar, diğer müminlerle bir araya gelince de, küme hâlindeki yıldızlar gibi pırıl pırıl görünürler. İmanı olanlara müjdeler olsun. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, (Allahü teâlâ, bir kuluna iman verdiyse, ona ne vermedi ki? Ona iman vermediyse, başka ne verdi ki?) buyuruyor. Yani imanı olan, her nimete kavuşmuştur. İmanı yoksa, nimet sandığı şeyler, hayâldir, boştur. Ona bütün dünya verilse, bu, onu Cehennemin şiddetli azabından kurtarabilir mi?
Peygamber efendimiz, (Size iyilik edene, teşekkür etmezseniz, Allahü teâlâya şükretmiş olamazsınız) buyuruyor. Demek ki, iyiliğe teşekkür etmek gerekiyor. Kimden ne iyilik görürsek görelim, önce her iyiliğin esas sahibi olan Allahü teâlâya teşekkür etmemiz lazımdır.
Hiçbirimiz yüz sene önce yoktuk. Yüz sene sonra da yok olacağız. Bizi yoktan var eden, büyüten, besleyen, bütün organlarımızı sağlam veren, her an yaşatan, bizi ve dünyayı her an varlıkta durduran, havayı, suyu yaratan, Allahü teâlâdır. İnsan vücudundaki 30 trilyondan fazla hücre ve bu kadar hücreden oluşan her şey, gayet muntazam çalışıyor. Bunu işleten yüce Allah’tır. Böyle yüce bir Allah’a teşekkür edilmez mi?
Allah’a teşekkür etmek, sadece (Şükür ya Rabbî) demekle olmaz. Onun istediği gibi teşekkür etmek gerekir. Biz kendi aklımıza göre teşekkür etmeye kalkışırsak, Allah korusun, Onun şânına yakışmayacak ne uygunsuz şeyler söyleriz, ne çirkin şeyler yaparız.
Cenab-ı Hak, kullarına, Rablerini doğru olarak tanımaları ve verdiği sayısız nimetlerine, Onun istediği şekilde teşekkür etmelerini öğretmek için, dünyanın her yerine peygamber göndermiştir. Allahü teâlâ, öğretmeseydi, peygamberler de, Ona nasıl teşekkür edileceğini bilmezdi. Bunun için Peygamber efendimiz, (Beni Rabbim terbiye etti, her şeyi Rabbimden öğrendim) buyuruyor. O hâlde Peygamber efendimiz, nasıl teşekkür edileceğini bildirmişse, öyle teşekkür etmeliyiz. İslam’ın beş şartına uyan, Rabbimize şükretmiş olur.