CEVAP
Bu tarif yanlıştır. Patikadan, zor şartlar altında gidilse de, hedefe ulaşılır. İslamcılık, Ehl-i sünnet yolu değil ki, doğru hedefe götürsün.
Bazı yazarlar da, (Modern İslamcılığı) savunuyorlar. İslamcılık yanlıştır, moderni daha yanlıştır. Hiçbir İslam âlimi, İslamcı, İslamcılık diye bir şey bildirmemiştir. Bu, bid’at bir tabirdir. Türkçede genelde -cı, -cu ekleri isim ve sıfat üreten bir ektir. İsim olarak, sütçü, balıkçı, şarkıcı gibi o işin ticaretini yapan kimseye denir. Sıfat olarak pilavcı, esrarcı, yıkıcı gibi kelimeler, o şeyi yiyene ve o işten zevk alana denir. İslamcı, dinci gibi kelimeler de bunlar gibidir. İslam’ı ve dini yiyip bitirmekle zevk alan veya onun ticaretini yapan kimse demektir. Bunun için de, dinci veya İslamcı olmamalı, sadece Müslüman olmalı. Müslüman kelimesi yerine başka şey uydurmamalı.
Modernist İslamcılık, eskiden yaşamış Ehl-i sünnet olan İslam âlimlerini kabul etmeyen, İslamiyet’i çağa uydurmaya kalkan Şevkanî, Mevdudi, Efgani, M. Abduh, Reşit Rıza, Kardavî ve diğer reformcuları öven bid’at bir akımdır. Ehl-i sünnet dışında hiçbir akım, doğrudan Cennete giremez. Bid’at fırkaları Cehennemde cezalarını çektikten sonra Cennete girerler, ama günümüzdeki bid’at ehli olanların hemen hepsi küfre düşmüştür, Ehl-i kıble değildir.
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki:
1- Zaruri olan ve tevatürle bildirilmiş olan din bilgilerinde ictihad caiz olmadığı için, böyle bilgilere inanmayan, sözbirliğiyle kâfir olur. (Milel-nihal)
2- 72 bid’at fırkası, namaz kıldığı ve her ibadeti yaptığı hâlde, bir kısmı mülhid olmuş yani dinden çıkmıştır. Dinde sözbirliğiyle bildirilen bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, (La ilahe illallah) dese, her ibadeti yapsa ve her günahtan sakınsa bile, artık buna ehl-i kıble denmez. (Hadika)
3- Zaruri din bilgilerinden veya iman edilecek şeylerden birine bile inanmayan, (La ilahe illallah Muhammed-ün Resulullah) dese de kâfir olur. (Redd-ül-muhtar)
4- Bid’at ehlinden, dinde inanılması zaruri olan şeylere inanmayanları kâfir olur. (Mektubat-ı Rabbani 2/67, 3/38)
5- Bizim kıblemize dönerek namaz kılan herkes ehl-i kıble sayılmaz. Kâfir oldukları icma ile sabit olan münafıklar da, kıblemize dönüp namaz kılmışlardır. (Tabakat-üş-Şafii) [Namaz kılar görünmüşlerdir.]
6- İmanın 6 şartından birine inanmayan, namaz kılsa da kâfirdir. (Eşiat-ül-lemeat) [Mesela Mevdudî gibi kaderi imanın şartı kabul etmeyen İslamcılar vardır.]
7- Müslüman olmanın en önemli alametlerinden biri, namaz kılmaktır. Cemaatle kılması da, ayrıca bir önem taşır. Buna rağmen Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Âhir zamanda bir camide binden fazla kişi namaz kılacak, fakat içlerinde bir tane mümin bulunmayacaktır.) [Deylemi]
Demek ki, Müslüman olmak için, sadece Müslümanlık alametlerinin olması yetmez. Dinde zaruri bilinmesi ve inanılması gereken bilgilerden, birini bile inkâr etmemek ve hepsini beğenmek şarttır. Meleklere veya peygamberlere inanmasa, hattâ peygamberlerden birine bile inanmasa, mesela (La ilahe illallah demek yeter, Muhammedün Resulullah'a lüzum yok) dese, dinde zaruri bilinmesi gereken bir şeyi inkâr etmiş olur.
Tevazu ve kibir
Mütevazı olana, tevazu ile yaklaş!
Kibirliye yüz verme, hemen ondan uzaklaş!