CEVAP
Sadece bildirilen yerlerde, eller açılmaz. Onların haricinde dua ederken eller açılır, duadan sonra eller yüze sürülür. Birkaç örnek verelim:
Resulullah efendimiz, Medine’de, minberde hutbe okurken, ellerini kaldırıp, dua ederdi. (Mir’at-i kâinat)
Yatalak hasta bir nine, Hazret-i Ömer’in vefat haberini alınca, hemen ellerini açıp, (Yâ ilâhel âlemin! Ben o hastalığı, ihtiyaçlarımı bizzat karşılayan Ömer’in yardımıyla çekerdim. Ömer gitmiş. Benim de ruhumu al, ben Ömer’siz yaşayamam) diye dua etti. Duası kabul olup, vefat etti. (M. Ç. Güzin)
Bir gün gazada, yiyecek bitti, asker sıkıntı içerisindeyken, Resul-i ekrem, (Allahü teâlâ size, güneş batmadan rızık gönderecektir) buyurdu. Hazret-i Osman, Resul-i ekremin her sözünün muhakkak doğru olduğunu bildiği için, yiyecek aramaya çalıştı. Bir yerde, dört deve yükü yiyecek buldu. Fiyatın yüksekliğine bakmadan satın alıp Resulullah'a hediye olarak getirdi. Resulullah'ın sözünün doğruluğu meydana çıkınca, müminler sevindi, münafıklar üzüldü. Server-i âlem mübarek ellerini açıp, (Ya Rabbi, Osman’a çok ecir ver!) diye dua etti. (İslam Tarihi Ans.)
Hazret-i Halid bin Velid, günahlarının affı için, dua etmesini isteyince, Resulullah efendimiz ellerini açarak, (Yâ Rabbi! Halid’in günahlarını bağışla!) diye dua etti.
Bir kimse, Hazret-i Ebu Bekir’den dua ister. O da, ellerini açıp, (Yâ Rabbi bir günahkâr kul, bir günahkâr kulundan dua istiyor. İkisinin de günahlarını affet!) diye dua eder.
Yağmur duası için, kıbleye dönülüp avuçlar semaya karşı açık olarak omuz hizasına kadar kaldırılıp ayakta dua edilir. Yalnız yağmur duasında eller omuzdan yukarı kaldırılır.
Bir şey istemek için yapılan dualarda, avuçlar göğe karşı açılır. Sadece hastalık, kıtlık ve düşmandan kurtulmak için yapılan dualarda, avuç içleri yere çevrilir. (Merakıl-felah şerhi)