CEVAP
İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, ibadet etmekten çekinip kibirlenenleri [ceza vermek için] kıyamette toplar.) [Nisa 172]
(Dünyada kibirlenip, günah işlediniz. Bugün şiddetli azap göreceksiniz.) [Ahkaf 20]
Cahiliyet döneminde Araplar kibirlerinden ayakkabılarının bağı kopsa eğilip bağlamazlardı. Asr-ı saadette iman edenler, eğilip toprağa secde ettiler, ama müşrikler yine kibirlerine devam ettiler. Kâfir kalmalarına kibirleri sebep oldu. İmam-ı Süyûti hazretleri buyuruyor ki:
İbni Teymiye, kibirliydi, kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdetiydi. (Kamul-muarıd)
İşte bu kibri yüzünden bir mezhebe bağlanmayıp, mezhepsiz olmuştu. İmam-ı Ebu Yusuf, İmam-ı Muhammed, İmam-ı Züfer gibi büyük âlimler, müctehid oldukları hâlde, Hanefi mezhebinin mensubu olmakla şereflendiler. Hiç kimse onları tenkit etmedi. Hâlbuki İbni Teymiye, bu şereften mahrum kaldı, tenkit yağmuruna tutuldu, hatta küfre girdiği bile bildirildi. Dalalet fırkalarının hepsi de, kibirleri yüzünden çeşitli fırkalara bölünmüştür. Her fırka kendisinin doğru olduğunu, diğer fırkaların sapık olduğunu ilan etmiştir. Hâlbuki tevazu, hakkı çocuk söylese bile kabul etmektir. İmam-ı Rabbani hazretleri, (Kötü sıfatların en kötüsü, kibir sıfatıdır) buyuruyor. Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Kibir, hakka razı olmamak, hakkı kabul etmemek ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]
(En kötü kimse, katı kalbli ve kibirli olandır.) [İ. Ahmed]
(Kibirden sakın! Kibir şeytanı, hazret-i Âdem’e doğru secdeden alıkoydu.) [İ. Asakir]
(Büyüklenip, kibirli yürüyen kimse, ölünce Allah’ı gazaplı bulur.) [Buhari]
(Cehennemlikler katı kalbli, cimri ve kibirli kimselerdir.) [Buhari]
(Kibrinden dolayı ağzını eğip bükerek konuşan ateştedir.) [Taberani]
(Tevazu edip, fakirlerle beraber ol ki, Hak indinde değerin artsın ve kibirden kurtulasın.) [E. Nuaym]
(Eski elbiseli fakir de, kibirli olabilir.) [İ. Ahmed]
(Allahü teâlâ, [özellikle] kibirli fakire buğzeder.) [Taberani]
(Güzelliğin âfeti kibirlenmektir.) [Harâitî] (Kibir, her güzelliği yok eder.)