Sual: Sabah akşam okunacak dualar, en erken hangi vakitte okunur?
CEVAP
Sabah okunacak dualar, gece yarısından sonra okunabilir. Akşam duaları ise, öğle vaktinden itibaren okunabilir. Gece okunması unutulan dualar, eğer öğleye kadar okunursa, yine vaktinde okunmuş gibi sevab alınır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Her gece okuduğu dua ve zikirleri ihmal edip okumadan yatan kimse, ertesi günü öğleye kadar okursa, aynı ecre ve sevaba kavuşur.) [Müslim]
Yazarın suçu
Sual: Bir gazetede bir yazar, bazen yanlış görüşler ileri sürüyor. Bir arkadaş bu yazarın yüzünden o gazeteyi okumaktan vazgeçti. Hâlbuki diğer yazarlar uygun yazıyorlar. Onun böyle yapması doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Bir gazetede, iyi ve kötü insanlar bulunabilir. Önemli olan gazetenin genel politikasıdır. Bir kötünün yanlışları yüzünden, bütün iyiler dışlanamaz. Bir veya birkaç Müslüman kötü işler çevirse, buradan bütün Müslümanların veya Müslümanlığın kötü olduğu fikri savunulamaz.
Münafıkların bilinmesi
Sual: Ebu Hüreyre, (Resulullah, âlemin yaratıldığı zamandan, yok olacağı güne kadar, olmuş ve olacak şeyleri bize bildirdi. Bunlardan bildirilmesi gerekenleri size bildirdik. Gerekmeyenleri, bildirmedik) diyor. Bu Peygamberimizin her gaybı bildiğini göstermez mi? Kıyamette Resulullaha, Eshabı arasına karışan münafıklar için söylenecek olan (Senden sonra onların neler yaptıklarını biliyor musun) sözü, buna aykırı değil mi?
CEVAP
Hayır, aykırı değildir. Bütün Peygamberler, gaybların tamamını değil, ancak kendilerine bildirilenleri bilir.
İkinci sözün açıklaması şöyledir:
Resulullah efendimiz, münafıkların kimler olduğunu biliyordu, bunları tek tek Hazret-i Huzeyfe’ye bildirip, (Allahü teâlâ beni, onların cenaze namazını kılmaktan men etti) buyurdu. Hazret-i Huzeyfe’den başka kimse onları bilmiyordu. Resulullahın vefatından sonra, Hazret-i Ömer cenaze olduğu vakit, Hazret-i Huzeyfe’ye bakardı. O cenaze namazı kılarsa kılar, kılmazsa, o da kılmazdı. Ahirette de, o kimselerin münafık olduklarını elbette biliyordu. Onları orada rezil etmek için Allahü teâlâ öyle buyuracaktır. Nitekim bir insanın ne günah, ne sevab işlediği, kiramen kâtipleri denen meleklerce kayda alındığı halde, ahirette günah işleyen organlar da konuşacak, şahitler çoğalacaktır. Hiç kimse yaptıklarını inkâr edemeyecektir.